Transfer için boşta kim var ki?
Yeni Dönem Gazetesi Köşe Yazarı Engin Aksöz’ün köşe yazısıdır.
TOFAŞ ve Darüşşafaka Tekfen‘den sonra bu seriye kendi evinde P. Karşıyaka ile yeni bir galibiyet ekleyip, şahane bir sezon başı üçlemesi yapmak isteyen Frutti Ekstra Bursaspor, İzmir ekibinin düzen basketboluna direnç gösteremeyince ilk yenilgisiyle tanışmış oldu.
Süper Lig‘in farklı ve egzotik ortamına adapte olmak yeni birisi için öyle kolay olmasa da iki kalibreli takımı peş peşe yenmenin getirdiği moral motivasyonu takıma öz güven kazandırırken, taraftar beklentisini de zirveye taşıyıverdi.
Hafta içinde şehrin önemli markalarından Uludağ İçecek Grubu ürünlerinden Frutti Ekstra’nın şubeye sponsor katkısı da eklenince; Bursaspor’da özerkleşen basketbolun yönetimlerin kararına bağlı geçici bir heves değil, kendi kendini idare ederken zaman içinde hedef büyültecek yeni bir heyecan olduğu da anlaşıldı.
İki galibiyetin üzerine, Uludağ İçecek destekli sponsor katkısı etkisini pazar günü gösterdi. Tribünlere koşan rekor sayıda seyirci, katlanmış beklentileriyle stadyum ambiyasında bir basketbol maçı izletti sporseverlere.
Her şey güzel, atmosfer olağanüstü olsa da bütün bunlar kazanmak için tek başına yeterli değil.
Basketbol takım kimyasının çok önem taşıdığı; aynı zamanda farklı nüanslarıyla yorum gerektiren, coaching faktörünün sonuç üzerinde etkili olduğu, son tahlilde kadroların rotasyonda bir kuyumcu titizliğiyle işlenince başarı getirdiği kendine özgü bir spor dalı.
P. Karşıyaka çok iyi etüt ettiği Frutti Ekstra Bursasporkarşısında düzen dışına çıkmadan sistem basketbolu oynarken, oyun disiplinini de hiç elden bırakmadı.
Mesleğinde iyice ustalaştığını bir kez daha gösteren Koç Ufuk Sarıca, hem yaptığı hamlelerle, hem de oyunun akışını değiştiren rotasyonuyla ev sahibi ekibi, maçın çok kısa bir süresi dışında yanına bile yaklaştırmadan önemli bir galibiyete imza attı.
Frutti Ekstra Bursaspor’un bu maçta kısa zamanda doğru tercihlerle kurulmuş kadrosunu; seyirci avantajına karşın istediği gibi kullanamadığını gözlemledik. Derin olmayan rotasyon ise Koç Serkan Erdoğan’ı deyim yerindeyse iyot gibi açıkta bıraktı.
Yerli oyunculardan alınan katkının neredeyse ‘sıfır‘ düzeyde kalmasının; P. Karşıyaka‘nın maç içinde elini güçlendirdiğini söyleyebiliriz. Bursaspor’da süre alan İzzet Türkyılmaz, Ender Arslan’la, Tuğberk Gedikli hem skor, hem de oyuna değer kazandırma anlamında en küçük bir hamle zenginliği yaratamazken; P. Karşıyaka‘da çok ekstra oynayan Yunus Sonsırma ve Nusret Yıldırım başta olmak üzere, Metecan Birsen’le Semih Erden 35 sayılık performanslarının yanı sıra, savunma ve ribauntlara da konsantre olarak adeta yabancıların pabucunu dama attılar.
Bu maçlık fark yaratanların yerlilerden gelmesi, Ufuk Sarıca‘nın kuşkusuz en büyük şansıydı ve bunu tepe tepe kullandı. Kadronun yabancı rotasyonu da çok kaliteli, kendileri kadar oynamaları halinde bile P. Karşıyaka’yı bu ligin en sürpriz ve çekinilecek takımı yapabilirler. Örneğin oyun kurucu Tony Taylor’la, geçen yıl Banvit’ten tanıdığımız uzun Jordan Morgan kaliteleriyle fark yaratabilecek potansiyele sahipler. Brandon Triche gibi çok yönlü bir skorerle, Fransız Milli Takım oyuncusu kısa forvet ve oyun kurucu opsiyonu Amadou Baye şimdiden takım oyununun önemli birer parçası olmuşlar. Üst üste eklenince; sezon başı olsa bile P. Karşıyaka şimdiden bu ligin en çekinilmesi gereken takımlarından birisi olmuş diyebiliriz.
Frutti Ekstra Bursaspor ilk iki maçının aksine; P. Karşıyakaönünde kendi düzenini parkeye yansıtamadı. Rakibin bire bir yakın savunmasında zaman zaman çaresiz kalınırken, pota altına indirilen toplarda da yeteri kadar sertlik gösterilemedi. Gabriel Olaseni hücumda skor anlamında iyi görünse de savunma sertliği yeteri kadar iyi olmayan bir uzun ve handikabıyla Tony Taylor karşısında verimli olamadı. Rakip hücumda ilk skor opsiyon olarak çember altını kullanırken, kadro yetersizliğimiz fazlasıyla sırıttı. Uzunlar boxout yapmayı unutup, rakibe sürekli ikinci hücum şansı verirlerse maç kazanmak çok zorlaşır.
Uzun rotasyonunda Olaseni dışında kendisine yardım getirecek İzzet’le, Perry Jones var. Ne var ki ikisi de gerçek 5 numara değil. Perry savunmasıyla olmasa da yüzdeli dış şutlarıyla maçın içinde kalırken, İzzet’in hücumla, savunmada bir şey üretememesi Karşıyaka’nın işini kolaylaştırdı.
Savunmada hiç sertlik yapamayıp, bire birde de çabuk geçilen İzzet’in performansını yukarılara taşıması şart. Yoksa oynama şansı kalmayacak.
İki kısa ChrisJones’le Allerik Freeman skor ve savunma gayretleriyle takımın en diri ve üretken oyuncularıydı. Kısa forvet Mykal Riley‘in henüz tam hazır olmaması, bütün yükü bu iki oyuncunun üzerine bindirdi. Üretkenlik anlamında takımın içinden yeni aktörler bulunması şart. Yerli rotasyon kadar, Riley’in de biraz daha maçların içine girmesi gerekiyor. Yoksa bu uzun ve sürprizli ligde işler istediğimiz gibi gitmez.
Uludağ İçecek katkısından sonra çember altına uzun pozisyonda özellikle savunma sertliği olan yeni bir yabancı takviyesi yapmak, ileride sıkıntı yaşanmaması adına sanki şart gibi duruyor. Hatta para bulunursa bir de 4 numaraya yerli birisi.
‘Boşta kim var ki’ diyorsunuz!
Fenerbahçe’nin bıraktığı Barış Hersek en uygun duranı. Ortada doğru dürüst kulüp kalmadığı için pazarlık şansı da yok!
Biz kendi değerlendirmemizi yaptık. Elbette son kararı teknik kadro verecektir.