Mardin’in ardından
Bursa Büyükşehir Belediyespor ile birlikte bugüne kadar yolum düşmediği için görmediğim Mardin’e gittim.
Gerçekten küçük bir kent.
Suriye sınırında. Mezopotamya ovasının kenarındaki bu kent 190 bin nüfuslu. Süryanilerin ağırlıklı olarak yaşadığı bir kent.
Bugüne kadar en çok merak ettiğim ise taş evlerdi.
Süryani kiliseleriydi.
Merak ettiğim bir başka şey ise Mardinli ustaların yaptığı ve ünü tüm dünyaya ulaşan telkâri ustalarının ellerinden çıkardıkları işlerdi. Gerçekten muhteşemmiş.
Öncelikle bu geziye beni davet eden Basketbol yöneticisi Avukat Yunus Emre Gelen, ve Basketbol Şube Sorumlusu Dergah Alkan’a tarihi yeniden yaşamak adına teşekkür ediyorum.
Gerçekten bu önemli kendi görmeye gelen Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü yöneticileri de vardı. Gerçekten güzel bir gezi yaptık.
Gelelim maça;
Buranın çok öyküsünü dinlemiştim, maçlarla ilgili olarak.
Merakım da bu yöndeydi.
Aynı senaryolar Bursa Büyükşehir Belediyespormaçında yaşanabilecek miydi.
Anlatılanların daha fazlasını yaşadım dersem sakın abarttığımı düşünmeyin.
Mardin zor bir kent.
Başarılı olabilmek için takım oluşturuyorlar. Her türlü destek sağlanıyor. Ancak inanın maç parkede bitmiyor. Bir sürü dış etkenler oluyormuş. Üzülerek gördüm.
Bursa’da maçlara gelen gözlemciler sürekli birlere gelip internet var mı, sorununuz var mı, yeriniz rahat mı diye gelip sorular sorarlar internet yok dediğimizde ise cezayı kulübe keserlerdi.
Yeni yapılan Artuklu Spor Salonu.
Ne basın tribünü var. Ne de salon içerisinde internet.
Bugüne kadar, Mardin’e giden ilk spor gazetecisi olarak ta ben tarihe geçmişim. Abartmıyorum, salonda çektiğim fotoğrafları düzenleyecek bir masayı bırakın yer bile yok.
Devre arasında resimleri yükleyip Bursa’ya göndermek istedim. Mümkünatı yok.
Salon görevlilerinin, basketbol masa hakemlerinin de bulunduğu yeri basın odası burası dediler. İnternet var da resimleri dahi gönderemedim. Çözümü kendi cep telefonu internetimden atmak zorunda kaldım.
Maçı yazmak istemiştim salonda. Amabulunduğum yerden salonu görebilmem imkansız olunca bende yazımı maç sonu yazmak zorunda kaldım. Tek sevincim Mardin’den Bursa’ya dönmek için Diyarbakır’a geçecektik. Takımı bekletmediğim için mutlu oldu.
Ama maçı çabuk yazıp bitirmenin telaşından yazarken bazı atlamalarım olmuş
Öncelikle onları da belirteyim.
Elazığ ve Malatya’yı etkileyen depremde, bende Mardin’deki otelin beşinde katında yakalanmış ve yerinden kalkarken yere oturmuş biri olarak ölenler için yapılan saygı duruşunu atlamamam gerekirdi.
Maç seyircisizdi.
Yani Mardin Belediye Başakspor bir önceki maçında yaşanan olaylar nedeniyle seyircisiz oynama cezası almıştı.
Normalde tribünlerde seyirci olmaması gerekiyordu.
Bursa’dan maçı izlemek için Mardin’e gelen kulüp yönetim kurulu üyeleri salona seyircisiz olduğu için giremeyecekleri söylenmişti. Onlarda Mardin turu yaptılar.
Ancak seyircisiz maçta şok yaşamamak mümkün olur muydu. Tabii ki koskocaman hayır. Maçı şeref tribününde 300’ün üzerinde insan takip etti. Maç başlarken tribünlerde gerçekten insan sayısı çok fazla değildi. Nasıl oldu çözmedim ama bir anda şeref tribününde boş yer kalmadı.
Bu kadar insanın olması da normal.
Ta maçın son 1 dakikasına girilinceye kadar.
İnanın hakemler muhteşem diyebileceğim bir maç yönettiler.
Son dakikaya doğru Bursa Büyükşehir Belediyespor Chandra Harris’in basket faulüyle 61-63 önde girdi. Mardin Belediye Başaksporbaş antrenörü Selen Erdem, maçın baş hakemi Çetin Artan ile dialoğa girince şeref tribünü ayaklandı.
Ben salonun ters köşesinde olmamama karşın, sonradan Mardin Gençlik ve Spor İl Müdürü olduğunu öğrendiğim kişinin, hakeme yönelik ağır sözlerini duyunca bir tepki bekledim. Maalesef gelmedi.
Ama o ana kadar muhteşem maç yöneten hakemler gitti, yerine maçı Bursa Büyükşehir’den alıp Mardin ekibine veren hakemler ortaya çıktı. Sadece takımın iki etkili oyuncusunu Harris ile Yasemin’i 5. Faulü çalarak benche gönderdiler. Mardin ekibi çalınan her faulü sayıya çevirdi ve kaybettiği maçı 5 sayılık üstünlükle 71-66 kazandı.
Son maçlara bakıyorum Bursa Büyükşehir Belediyespor için lehine çalınan bir tek düdük yok. Aksine hakemlerden sürekli tokat yediler.
Bunları dile getirince bana 3azeteci dostlarım bile hakem düşmanı yakıştırması yaptılar.
Ama benim söylediğim ve yazdığım hakemler 3 ay ile başlayıp 7 haftaya kadar süren cezalar aldılar. Bunu da gazeteci dostlarım ve sizlerle paylaşmak istedim.
Üzüntüm, sahada kazanmak için inanılmaz mücadele veren kızların alın terlerinin karşılığını alamamaları oldu.
Ben Bursalıların Yavuz Selim’deki Şahin Başol salonuna gelerek kazanmak için her şeylerini ortaya koyan bu takıma destek vermesini arzuluyorum. Bu hafta sonu Nesibe Aydın ile kritik maça çıkacak. Bu maçın kazanılmasıyla Büyükşehir’in Perileri yukarılara doğrutırmanacaktır.
ne demek süryanilerin ağıırlıkta yaşadğı şehir sen direk kiliseye gidersen tabi süryanilerden başkasını göremezsin mardindeki medreseleri camileri görmezden gelmekte neyin nesi kimin aklıyla yaşıyorsunuz azınlıkta yaşayanları çoğunluk olarak görmenizi kabul etmiyoruz. ve sizi kınıyorum biz müslümanlar burada ve heryerde ağırlıkta yaşayan insanlarız