Nedim Yücel “Allerik Freeman’dan…”

– Eurocup‘ta final oynamanızın yanı sıra son 3 yılda Allerik Freeman (ASVEL), Lamar Peters (Bitci Baskonia), Marial Shayok (Fenerbahçe BEKO), Egemen Guven (Anadolu Efes), John Holland (Kızılyıldız), Kevarrius Hayes (Zalgiris Kaunas), Andrew Andrews’u (Panathinaikos), toplamda 9 oyuncuyu Eurolegaue‘e verdiniz. Bu ciddi bir idari ve sportif bir başarı. Bu başarının arkasında da Tutku Açık, ya da Alimpijevic gibi genç koçlara duyulan bir güven de var. Bu nokta atışı oyuncu ve koç isabetini siz neye bağlıyorsunuz? Oyuncuların/koçların seçimlerindeki kriterler nelerdir? Oyuncuları izleme ve ekibe katma sürecinde tahminen kaç kişilik bir ekip çalışıyor?

“Öncelikle her zaman genç dinamik ve hedefi olan, başarıya aç antrenör ve oyuncularla çalışmayı seviyorum. Sonuçta benim de uzun bir oyunculuk deneyimim olsa da, çizginin diğer tarafında ben de genç, hırslı ve hedefleri olan bir kişiyim. Tutku Açık asistan coach olarak Süper Lig‘deki ilk senemizde çok önemli işler yapmıştı, Türkiye‘nin gelmiş geçmiş oyun zekası en yüksek oyuncularından biriydi. Baş Antrenör olarak göreve başladığında bir çok şansızlık yaşadık. Pandeminin takımımız üzerinde olumsuz etkileri, en önemli gücümüz taraftarımızdan yoksun olmamız gibi unsurlar kötü bir dönem geçirmemize neden oldu. Fakat geçen sezon Gaziantep’in başında yaptığı çıkışla Türkiye‘nin en önemli coachlarından biri olacağını kanıtlamış oldu. Dusan da Euroleague‘e daha 32 yaşında adım attı. Aslında o da Kızılyıldız ve sonrası bazı şansız sezonlar geçirdi ama kendini kulübümüzde tekrardan kanıtlayıp şu an Avrupa’nın aranan coachları arasına girmeyi başardı.

Aslına baktığınız zaman bizim ayrı bir scout ekibimiz bulunmuyor. Gelen listeleri ben, baş antrenör ve yardımcı antrenörler izliyoruz. Sonuçta da benim ve baş antrenörün mutabık kaldığı oyuncuları kadromuza katmaya çalışıyoruz. Kulüpte ben dahil kimsenin bir oyuncuyu tek başına beğenmesi transferi için yeterli değildir. Sonuçta bu bir ekip işi. Tabii ki ilgilendiğimiz oyuncularla ilgili çok geniş araştırmalar yapıyoruz. Özellikle karakter ve kişilikleriyle ilgili bütün bilgileri almaya çalışıyoruz. Yetenekleriyle ve oyun karakteriyle ilgili de seçimlerde, yaklaşık 25 yıl faal oyunculuk yapmış olmamın çok büyük faydasını görüyorum açıkçası. Özellikle son 12 ayda 7 oyuncumuzun Euroleague takımlarıyla sözleşme imzalaması bizim için çok büyük bir başarı. Ayrıca bu 7 oyuncu haricinde kulübümüzde mutlu ve huzurlu oldukları için kalmaya karar veren Onuralp, Derek Needham ve Dave Dudzunski de önümüzde sezon rahatlıkla Euroleague‘de kendilerine rahatlıkla yer bulabilecek oyunculardı. Tabii bu süreçte beklediğimiz katkıyı alamadığımız ve sonucunda da bizim de belki hatalı seçim yapmış gibi gördüğümüz birkaç oyuncu oldu. Fakat dediğim gibi biz de çizginin diğer tarafında halen genciz ve her geçen sene de büyük tecrübeler kazanıyoruz. Ayrıca Başkanımız Sezer Sezgin, yönetim kurulumuz ve isim sponsorumuz Uludağ İçecek ailesine de bize transfer süreçlerinde sağladıkları imkan ve ortam için de ayrıca çok teşekkür ederim.”

– Ekibe alıp, Euroleague‘e gönderdiğiniz oyuncular arasında en büyük kar marjı olanlar kimlerdi? Bu oyuncuları tespit ve Bursaspor‘a katılış sürecinde aklınıza gelen ilginç bir hikaye var mı?

“Tabii ki Allerik Freeman‘ın 2 kere transfer olmasından dolayı en yüksek bonservisi kendisinden elde ettik. Aslına bakarsanız Türkiye’de basketbolda kulüplerin yabancı oyunculardan özellikle bonservis kazanmaları çok sık gözüken bir durum değil ve kulüpler için bu tip gelirler gerçekten çok büyük önem arz ediyor. Fakat bazen bu transferler zamanlamaya bağlı olarak sportif açıdan takıma zarar da verebilir. Geçen sene doların beklenmedik şekilde yükseldiği dönemde önce Egemen’e saha içinde ihtiyacımız olmasına rağmen bizim için günlük sportif başarılardan ziyade, kulübümüzün ekonomik olarak sıkıntıya düşmemesi, sürdürülebilirliği açısından, 4 ay sonra da kontratının bitecek olması sebebiyle de kendisine izin vermek durumunda kalmıştık. Ayrıca yine takım içinde o dönem ekonomik tedbirlerden dolayı Anthony Brown ile yolları ayırma kararı aldıktan hemen sonra Allerik Freeman‘ına da CSKA‘dan teklif gelmesi ve transfer olması, kamuoyunda hedef küçülttük gibi bir algı yaratmıştı. Fakat dediğim gibi kulübümüz için günlük başarılardan ziyade sürdürülebilirliği, oyunculara verilen sözlerin tutabilmesi, onların her daim konforunu ve sadece sahaya konsantre olmalarını sağlamak sonunda başarıya ulaşabilmenin en önemli anahtarlarından. Geçen sene de benzer durum Chris Jones‘un Maccabi Tel Aviv‘e transferinde yaşanmıştı. Sonuçta kalan oyuncuların sahaya koyduğu yürek ve yapılan hamlelerle de şu ana kadar giden oyuncuların yerlerini doldurup koyduğumuz hedeflerde yürümeye devam etmeyi başardık.”

– Bu büyük başarının ardından oyuncuların Euroleague‘e gitmesi sebebiyle her sene yeni baştan takım kurmak yorucu olmuyor mu? Takımın orta ve uzun vadede nihai hedefleri nelerdir?

“Oyuncu izleme ve transfer süreçleri çok yorucu bir süreç fakat kadro yapılanması da işimizin en önemli parçası. Süper Ligde 3. sezonumuzu, Eurocup’ta 2 sezonumuzu tamamladık. Şu ana kadar en baştan koyduğumuz en büyük hedefimiz olan, her sene üstüne koyarak kalıcı bir Bursaspor Basketbol takımı yaratma hedefimizde emin adımlarla ilerliyoruz. Bu konuda arkamızda maddi ve manevi dağ gibi duran Uludağ İçecek Ailesi, gecesini gündüzüne katan yönetim kurulumuz, icra kurulumuz ve Başkanımız Sezer Sezgin’in uyumu ve bizlere sağladıkları imkanlar ve çalışma ortamı şu ana kadarki kulübümüzün başarısındaki en önemli unsurlar.

Açıkçası 2. senemizde TBL şampiyonluğu, Süper Lig‘deki 3 sezonumuzda Eurocup Finali, BSL Play Off‘u derken merdivenleri deparla çıktık. Her ne kadar geçen sene Eurocup‘ta final oynayarak çıtayı çok yükseklere çıkardıysak da gerçekçi olmak gerekirse bu her sene gerçekleşebilecek bir başarı olmayabilir. Bu sene için öncelikli hedeflerimiz ligde ve Eurocup‘ta bu sefer Play Off’lar için ev sahibi avantajını elde edebilecek şekilde normal sezonu tamamlamak. Sonrasında da Türkiye‘nin ve Avrupa‘nın en etkileyici atmosferlerinden birini yaratan taraftarımız önünde gidebildiğimiz en üst noktaya gitmeye çalışacağız.”

– Tüm bu transfer başarısının yanı sıra, dikkat çekici bir alt yapıya ve genç oyunculara yönelme de var. Bu sene Ahmet Gürgen, Engin Kömeç gibi çok önemli yetiştirici koçları ekibe kattınız. Bursaspor‘un modelinde bundan sonra yerel ve genç oyunculara daha fazla önem vermek mi var?

“Açıkçası geçen 5 yıl içinde en eksik kaldığımız taraf altyapı idi fakat Süper Lige yeni çıkmış olmamızdan ve daha 2. yılımızda da Eurocup serüvenimize başlamış olmamızdan dolayı, A Takımın yoğun temposundan altyapıya gereken önemi veremedik. Bu sene altyapının başına bu konuda Türkiye‘nin en değerli antrenörlerinin başında gelen Ahmet Gürgen‘i getirerek bence sezonun en değerli transferini yaptık. Yanına da daha önce birlikte çalıştıkları Banvit ile BGL şampiyonluğu yaşayan Engin Kömeç dahil oldu. Hemen taramalara başlayıp 6-7 tane çok önemli oyuncu altyapımıza dahil ettik ve göreceksiniz 2-3 yıl içinde bu oyuncular Türkiye‘nin gündemine oturabilecek oyuncular.”

– Son olarak: Bu seneki takımın bütçesi tahminen ne kadar? Ekleme yapmayı düşündüğünüz isim (yerli/yabancı) ya da mevki var mıdır?.

“Oyuncu bütçemiz yaklaşık 1.5 milyon dolar, fakat tabii bu vergi ve sigortalar, özellikle bu sene çok fazla artış gösteren seyahat masrafları ve diğer giderlerle 2.5 milyon doları buluyor. Şu an için 5. yabancıyı almadık, hazırlık döneminde takımın durumunu gördükten sonra eksik gördüğümüz yere ekleme yapabiliriz. Bence ligin şu anda en değerli Türk kadrolarından birine sahibiz ve bütün yerli oyuncularımız yabancı oyuncu gibi katkı verebilecek oyuncular. Özellikle sayıca eksik gibi gözüktüğümüz forvet pozisyonunda Onuralp‘in olması ve onun bu sene kendisinden geçen seneden de daha fazla üstüne koyarak bir performans sergilemesini beklememiz, ayrıca Enes Berkay‘dan da büyük beklentimiz olması sebebiyle bu konuda çok acil hareket etme gereği duymuyoruz şu an için. Böyle bir yerli kadrosuna sahipken şu anda cebimizde de bir yabancı hakkımızın daha bulunması bizim için büyük bir avantaj.”