Bursaspor’u rahat bırakın!
Yeni Dönem Gazetesi Spor Yazarı Engin Aksöz’ün köşe yazısıdır.
Basketfaul sitesinin sahibi, eski FIBA kokartlı duayen basketbol hakemi sevgili Necip Kapanlı’nın dün altını çizdiği gibi ‘Bursaspor’u da basketbolu da rahat bırakın!’
Gerçekten de öyle.
Allah’ını, kulübünü seven altını oymasın şubenin!
Zar zor bir sponsor bulduk; böyle devam edilirse onu da kaçıracağız…
Uludağ İçecek; isminin küfürle, olaylarla anılmasını istemez, biraz daha bekler baktı olmuyor fişi çekiverir!
Sonra oturup kına yakarsınız ağzından çıkanlarla birlikte, söylemedi demeyin!..
xxx
Adam gibi maç izleyecekler gelsin tribünlere; çekilecek tarafınız kalmadı çünkü!
Küfürlerle başını yediğiniz futbol takımının hali ortada; basketbolu da bitirecekseniz, ne istiyorsunuz sahi, derdiniz nedir sizin?..
xxx
Geçen yılın en çok ceza alan kulübüydü Bursaspor futbolda…
Maşallah basketbolda da ondan aşağı kalmıyoruz!
Belki iki üç oyuncu alabilecek parayı; federasyonun kasasına yatırdık…
Neden?
Sayıları yüz; bilemediniz iki yüz kişiyi geçmeyen kendini bilmezler yüzünden!..
Sayınca, saydırınca rahatlıyor bu tipler…
Hiç alakasız bir maçta üç büyüklere giydirmek kel alaka bir durum olsa da böylelerinin umurunda değil Bursaspor’un ceza alacak olması!
Kendi egosu tatmin oluyor ya; keyfi de gıcır…
Aynı grup şimdi basketbolu da kirletme peşinde!
İçeride dışarıda hız kesmeden icraata devam edip (!), küfür terminolojisine yaptıkları yeni eklemelerle şubeyi zor durumda bırakmaya kararlılar sanki…
Sezon başlarken küme düşmenin en büyük adayıydı Bursaspor Basketbol…
Bir ara ligde yer alıp almayacağı bile tartışma konusu olmuştu.
Neyse ki bu senaryo gerçekleşmedi…
xxx
Bugünleri görebilmenin keyfi hepimize mutluluk veriyorsa üç insana teşekkür etmeliyiz…
Birincisi Başkan Sezer Sezgin’e; şubeyi özerk hale getirerek futbolun çirkinliklerinden çekip çıkardığı için…
İkincisi menajer Nedim Yücel’e; oyuncularının sorunlarıyla yakından ilgilenip, kişisel çabalarıyla edindiği lobi gücünü kulübün çıkarları doğrultusunda kullandığı için…
Üçüncüsü de antrenör Serkan Erdoğan’a; belki de ligin en az kazanan hocası, ideallerinin peşinden gittiği için belki de para bile almıyordur…
Üç değerli insan, üç basketbol sevdalısı; kılı kırk yararak ve büyük bir özveriyle kurdukları kadro ile daha ilk sezonunda Bursaspor’un basketbol camiasında isminden söz ettirmesini sağladı…
Getirilen yabancıların kısa sürede sergiledikleri performansla kendi piyasalarını oluşturup, peş peşe transfer teklifleri alması küçümsenmeyecek bir şey!
Skorer guard Allerik Freeman‘ın astronomik bir ücretle Çin‘e transfer olmasıyla; düne kadar kimsenin tanımadığı oyun kurucu Chris Jones’un Maccabi Tel Aviv’in radarına girmesi verilecek en iyi örneklerdir.
‘Maç bile kazanamadan düşerler!’ tahminleri yaptıran bu kadro; TOFAŞ’ı, Darüşşafaka’yı, Ormanspor’u, İTÜ’yü deplasmanda yenerken; daha geçen hafta Euroleauge‘de şampiyonluk yaşamış 30 milyon avro bütçeli Fenerbahçe‘ye direne direne son dakikada kıl payıyla kaybetti, az başarı mıdır bu skala, elinizi vicdanınıza koyun da söyleyin!..
xxx
İşte bu kadroyu, bu oyuncuları, bu teknik ekibi yerin dibine soktu o azınlık holiganlar pazar günü…
Küfür, hakaret, rakibe sataşıp; köşe bucakta yakalayınca taciz etme; ne isterseniz var!
Utandım, üzüldüm, ikisi de bizim çünkü, ikisi de değerimiz, çok ayıp ettiniz!..
Her takımın kötü günü olur, her takım farklı yenilebilir bunlar sporun, basketbolun doğasında var;
TOFAŞ önünde dağılıp giden Frutti Extra Bursaspor’u uğradığı 50 farklık yenilgi nedeniyle eleştirin ama küfür asla olmamalıydı…
Buna kimsenin ne hakkı, ne de ayrıcalığı var, herkes haddini bilmeli!..
Serkan Erdoğan‘la, oyunculara sahip çıkılacak böyle özel bir günde sinkaf edip, istifaya davet etmek de kusura bakılmasın ama zıvanadan çıkmanın tepe noktası oldu…
xxx
Gerçek taraftarının desteği ve sıcak ilgisiyle Süper Lig‘e bileğinin hakkıyla yükselen bu şubeyi akbabalara yedirmeyin sevgili Bursasporlular!
Bir elin parmağını geçmez bu tiplerin sayısı, ayıklayın içinizden ki bir daha salonun kapısından bile geçemesinler…
Yönetim de taraftarlıkla uzaktan yakından ilgisi olmayanlara bundan böyle bedava davetiye dağıtmayı bırakarak restini çekmeli!
Yüz kişi az olsun ama o tribünlere bundan böyle gerçek Bursasporlular, gerçek basketbolseverler gelip otursun!..
xxx
Kendi takımına acımasız olduğu gibi, Bursaspor’un basketboluyla, futboluna her türlü katkıda bulunmayı bir görev bilen TOFAŞ’a da çok büyük terbiyesizlik yaptılar pazar günü…
‘Bursalı köpekler, TOFAŞ’ı destekler!’
Lafa bakar mısınız?
‘Köpek’ nitelemesinde bulunulan TOFAŞ, yeni stadyumun kuzey tribününe isim sponsoru olup, üstüne loca alarak desteğini katlayan tek özel sektör kuruluşu!
Başkası da yok zaten, aradık, bulamadık…
O TOFAŞ; Bursaspor’un basketbolla tanışmadığı yılların fenomen kulübü…
Teksas Tribünü’nün omuz omuza destek verip, deplasmanlarda bile yalnız bırakmadığı bir armada…
Daha önemlisi; bırakın Bursa’yı, Anadolu’da bile bu sporun A’sı yokken, sporu şehre sevdirerek basketbol kültürü oluşturan camia…
TOFAŞ’ı Bursalı kabul etmemek tek kelimeyle bir ‘cahillik sendromudur’; muhatabına yakışır!
Tuvaletlerde TOFAŞ forması taşıyana saldırmak ise hadsizliktir, ayıptır, kıymet bilmezliktir!..
xxx
Oraya gelmiş spor polisi arkadaşlarımızdan da oturup maçı izleyeceklerine, küfür ve hakaretleriyle ortamı gerip, havayı gerginleştirenlerin kulaklarını çekmelerini bekliyoruz…
Dinlemiyorlar mı tutun kolundan atın dışarı!
Bir, iki, üç ne kadar gerekiyorsa…
Nasihat vermek haddime değil ama yapılması gerekeni söylemek isterim…
Yükselen yeni değerimiz basketbolu; tribünlere oturunca kendi egoları doğrultusunda yönlendirmeye çalışan aymazların kirletmelerine izin vermeyin sevgili Bursasporlular!
Dün bu takımla yönetimine nasıl çıktıysanız, yine aynısını yapın, destek olup, güvenin…
Bu farklı yenilgi dünyanın sonu değil, telafisini iki hafta sonra Bursa’da Darüşşafaka‘yı yenerek yaparlar hiç endişeniz olmasın!..
Mükemmel bir yazı tebrik ederim. Kaleminize yüreğinize sağlık.
Evet bu vandallık hiç yakışmıyor Bursa denince küfürle anılır olduk.