Frutti Extra Bursaspor şom ağızlıları utandırdı
Yeni Dönem Gazetesi Spor Yazarı Engin Aksöz’ün yazısıdır.
Basketbol Süper Ligi’nde ilk sezonunu geçiren Frutti Extra Bursaspor için ilk 6 hafta beklentilerin üzerinde sonuçlarla tamamlandı. (6 maç 3 galibiyet, 3 yenilgi)
Kazanılan maçlar ise camiaları büyük, değeri olan rakiplere karşı…
İlk hafta TOFAŞ‘ı, ikinci hafta DarüşşafakaTEKFEN‘i yenmek; en başta ‘geldikleri gibi düşerler’ yorumunu çok erken başlatan şom ağızlıları utandırdı!
Konuyu biraz açmak gerekirse:
TOFAŞ’la Darüşşafaka sadece ligde değil, Avrupa’da da mücadele ediyorlar.
Üstelik bu arenada birisi finale çıkarken, diğeri başarısını şampiyonlukla taçlandırdı.
(TOFAŞ 1996 Koraç Kupası finalisti, Darüşşafaka Doğuş (TEKFEN) ise 2017 7 Days EuroCup Şampiyonu)
Hacim ve kapasite olarak kendinden çok çok fazla, kariyerli iki rakibe sağlanan kesin üstünlük ‘Bursaspor gerçeğinin’ yaşatılabilirse eğer; geçici değil, kalıcı etkiler yaratabilecek kapasitede olduğunu ortaya çıkardı.
Ve belki de istisnaları dışında; ligdeki bütün rakiplerinden bu işi daha çok sevip, destekleyeceğini tribün üzerinden göstermeyi başardı.
Bakın şimdi yazacaklarım çok önemli!..
Seyircinin tribünlerden uzaklaştığı bir süreçte; çiçeği burnunda Bursaspor’un oynadığı üç maçında salonu fullemesine farklı bir pencereden bakmak gerekecek.
Ortalama 5 bin seyircinin; yaratılmak istenen algı operasyonuna malzeme olsun diye yinelenen futbol fanatikleriyle alakası yok!… Belki de bu grup en azınlıkta kalanı.
Çoğunluğu eşiyle, çocuğuyla, ailesiyle gelmiş insanlar oluşturuyor.
Bir tık üzerinde kentin elit takımıyla, sosyete zümreyi bile görebilmek mümkün.
O bakımdan tribünlerin arasına karışmış ayrık otlarını ayıklarken, istisnaları üzerinden iyi eğitmenin önemini iyi kavrayalım.
Çoğunluğun arasında etkisini kendi çapında hissettirebilenlere ‘holigan’ yakıştırması yapmak çok yanlı bir strateji olur.
Söz konusu azınlık eğitirken, öğretilirse; Nilüfer’deki salon basketbolumuz için yeni bir çekim merkezi olacaktır.
Çünkü ‘futbol üstü basketbol seyircisinin’ nesli neredeyse tükenmek üzere…
O bakımdan; hazır farklı ve taze bir potansiyel yakalanmışken; birkaç olumsuz eylemin sorumlularını bir kenara bırakıp kötülerle birlikte aynı işleme tabi tutacağımıza, doğrularla yola getirmeye çalışmalıyız…
Yönetim de her tribüne güncellenmiş basketbol kurallarıyla ilgili broşürler bırakıp, maç öncesinde de sık sık anonslar aracılığıyla bu terapinin peşini bırakmamalıdır.
Bu şehirle bu taraftar, milli takımlarımızın organizasyonları için de bulunmaz nimet…
xxx
Son dakikada kurularak ligde oynamaya başlayan kadro; Allah’a şükür seyircisini utandırmadı.
Üstelik ilk 6 hafta; devede kulak misali bütçeyle hiç de fena bitmedi…
Parayı en verimli şekilde kullanarak izlenen örnek strateji, diğer kulüplere de ders olacak nitelikte.
Menajer Nedim Yücel’le antrenör Serkan Erdoğan‘ın ince eleyip, sık dokuyarak mümkün mertebe en az defolulardan kurduğu kadro takdiri fazlasıyla hak ediyor.
Eksiği, gediği elbette var; acilen bir takviye daha gerekiyorsa da bu haftaya kadar çıkıp sonuna kadar savaşırken, mücadeleyi hiç bırakmamaları memnuniyet verici.
En azından geriye düştüklerinde ‘bu maç bitti’ diyerek yenilgiyi kabullendiklerine hiç rastlamadık.
xxx
Kadro seçiminde sağlanan isabet; 6 haftada zirveye Bursaspor‘dan iki oyuncu yerleştirdi.
Combo guard Allerik Freeman’la, point guard Chris Jones performanslarıyla takımın lokomotifi olurken, yakaladıkları istatistikleriyle de kendi pozisyonlarında ligin en başarılı isimleri arasındalar.
Aynı değerlendirme; uzun forvet (power forvet) Perry Jones için de gider.
Fransa‘da geçirdiği başarılı sezonun arkasından geldiği Bursaspor‘da henüz beklentileri karşılayamayan kısa forvet Mykal Riley ise yabancı kategorisinde hayal kırıklığı yaşatan tek isim konumunda.
Bu kadar sabredildiğine göre; ‘teknik kadro potansiyeline güveniyordur’ diye düşünüyorum.
Bursaspor Basketbol’un sorunlarını sık sık dile getirmeye çalışıyorum.
Bugün de eskisinden farklı bir şey yazacak değilim.
Rotasyon darlığı teknik kadro için en büyük handikap.
Yerliler Ender Arslan dışında yeterli değil.
Assolistler yeteri kadar dinlenemediğinden; soluklanmak için kenara geldiklerinde sahne alan uvertürler gereğini yerine getiremiyorlar.
Böyle olunca da takviye kaçınılmaz gerçek olarak karşımıza çıkıyor.
Son dakika hamlesi Can Maksim Mutaf hiç olmazsa kısa rotasyonda teknik kadro için ‘can suyu’ gibi oldu. 3 pozisyon birden oynayabilen Mutaf‘ın ise sezon öncesi hazırlığı geçirmediği için fizik ve mental olarak eksiklikleri var. O bakımdan takıma hemen katkı sağlamasını kimse beklememeli. Kalitesiyle bu süreci kısaltabilirse; Bursaspor önemli bir hamle oyuncusu kazanmış olur.
Ondan önemlisi; boyalı alanda Gabriel Olaseni‘nin yükünü hafifletecek müjdenin bir an önce gelmesidir.
Frutti Extra sponsorluğuyla eli biraz rahatlayan şubede uzun rotasyonuna yapılacak backup hamlesi; bu sezon için ‘ilk 8’e girerek play-off oynama’ beklentisini karşılamaya yeterli olur.
Haftalar ilerledikçe takımlar da belirli bir çizgiye oturmaya başladı.
Özellikle ‘düşer‘ gözüyle bakılan Meksa Yatırım Afyon Belediyespor’un geride kalan hafta Fenerbahçe BEKO‘ya İstanbul‘da kök söktürerek yenilmesi; ligin ne kadar zor geçeceğine verilecek en güzel örnektir.
Cumartesi günü karşılaşacağımız AREL Üniversitesi Büyükçekmece Basketbol da yine deplasmanda Beşiktaş Sompo Sigorta‘yı yenerek kolay lokma olmayacağını gösterdi.
Basketbol şubesine desteğimizi sürdürürken, eleştirilerimizi bu faktörleri göz önüne alarak yapmakta yarar var!..