Sizi önemsiyor ve bu ligde kalıcı olmanızı istiyorum
Önce bir sitemim var; söylemezsem olmazdı!
Bursaspor’un basketbol maçlarında tribünler eskisi kadar dolmadığı gibi, coşku ve heyecan da hız kesmiş durumda…
‘Beklentiyle’ alakalı olabilir mi diye düşünsem de dün bir, bugün iki…
Şubenin Süper Lig’de ilk sezonu daha…
Yeni yerine alışacak, yol, yöntem öğrenecek…
Hedef belirlemek bunlardan sonra gelir…
Sonuçlara bakılınca da hiç fena sayılmaz takımın durumu…(14 maç 7 galibiyet, 7 yenilgi)
Bu hafta oynanacak son maçların skorlarına göre 8’inci sıraya oturup Türkiye Kupası’na katılmak bile ihtimal dâhilinde…
Gerçekleşirse şahane bir başarı olur.
Şubeye de ilk yılında büyük bir onur, daha ne isteniyor ki?
xxx
Birinci neden olarak bilet fiyatlarını düşündüm,‘olabilir mi acaba diye?’
Sonra rakamlara baktım.
Her keseye uygun fiyatlar.
Pota arkaları en ucuzu…
İki maraton bir tık yukarısı…
Cebine güvenene de saha içi koltukları var…
Yani 15 günde bir maça gelmek isteyenlerin üreteceği bir mazeret görünmüyor…
Şöyle söyleyeyim; basketbolu, Bursaspor’u seven için gerekirse bir paket sigarasından fedakarlık yaparak, tribüne gelmesinde bir mazeret görünmüyor…
İkincisi salon değişse de maalesef ‘beleşçi ruh’ hiç değişmiyor!..
Belki en büyük nedeni bu kaçmanın yoğunlaşmasında…
Geçen yıla kadar Atatürk Spor Sarayı’nda oynanan karşılaşmalar sırasında; bir biletle üç-dört kişinin aynı anda içeri girmeye çalışmalarına çok tanıklık etmiştim!..
Arkadaş grubu olarak gelmişler, kapıda bir görevli bilet kesiyor; o bilete yoğunlaştığında sağından, solundan kaynak cümbür cemaat dalmalar…
Kalabalık da bastırınca; avantacıları dışarı çıkartmak mümkün olmuyor…
Maçlar Nilüfer’e alınınca mevcut turnike sistemiyle bunun biraz önüne geçildi.
Bu kez de davetiyeciler gündemde…
Kulüpten, oyuncudan, yönetimden adamını bulan işini yürütüyor!
Döndürülen bu yeni çarkta olan şubeye oluyor haliyle…
Bakıyorsunuz tribünlerin dörtte üçü tıka basa belki ama satılan bilet sayısı bu rakamın çok altında…
Yani gişeden satılan biletlerle para kazanıp, kasaya bir şeyler atmak mucize gibi bir şey…
Her şey kararında olmalı, ifrata kaçılınca elimize yüzüme bulaştırıyoruz!..
xxx
Başlarda bir iki maç ful çeken tribünler artık yarıya yarıya boşalmış durumda…
Özellikle tezahüratların yönlendirildiği Teksas iyice ıssızlaştı.
Amigolar da bırakınca; coşkunun merkezi, suyu çekilmiş kuyu sanki…
Neden böyle oldu sahi?
Zor mu geliyor maçlara gelmek ya da rakibe göre strateji belirlemek midir anlayamadım da…
İkinci yarı bu manzaranın tersine dönmesini bekliyoruz…
Dolu tribünlerle, non stop destek…
TOFAŞ, P.Karşıyaka ve Anadolu Efes maçlarındaki gibi aynen…
Kimse unutamadı üçünü de bundan sonra da unutturmamalıyız…
xxx
Şubenin sponsoru Uludağ İçecek’in patronları Levent ve Ömer Kızıl kardeşler geçen hafta Meksa Yatırım Afyon Belediyesi maçındaydı.
Yanı sıra aile dostlarıyla en yakınlarını da getirmişlerdi…
Örneğin Futbol Federasyonu eski üyesi Osman Çağalıkoç…
En büyük sürpriz ise normalde İstanbul’daki lig maçlarına bile seçerek giden Federasyon Başkanı Hidayet Türkoğlu’nun salonda yerini alması oldu.
Türkoğlu Kızıl kardeşlerle çok samimi…
Şube menajeri Nedim Yücel‘in de en iyi arkadaşlarından…
‘Ne var bunda’ derseniz, ‘çok şey’ derim…
Nezaket göstermesinden çok öte şeyler…
Bursaspor’a verdiği önemin bir ifadesidir…
‘Sizi önemsiyor ve bu ligde kalıcı olmanızı istiyorum’ demektir…
Bir işimiz düşerse; çözümü için yardımcı olacağının teminatıdır…
Anadolu’nun diğer salonlarında kendisini pek göremiyoruz da!..
xxx
Ömer Kızıl bu maçın neredeyse tamamına yakınını kurulmasına öncülük ettiği ‘Babamın omzunda’ tribünde oğluyla birlikte seyretti…
‘Babamın omzunda’ kelimeleriyle ayrı bir anlam kazanan sezonun trend tezahüratı bu yılın en gözdesi; Teksas Tribünü’nün de vazgeçilmezi…
Oğlu omuzlarında olmasa da tribünde yanındaydı Ömer Kızıl‘ın…
Teksas‘ın hemen altındaki teleskopik koltuklarda…
Çok hoşuma gitti, duygulandım…
Sponsor olmanın çok ötesinde; uygulamaya soktuğu sosyal sorumluluk projeleriyle Bursaspor’un basketbol şubesine verdiği desteği çok farklı boyutlara taşımış durumda Ömer Kızıl…
Neredeyse hiçbir maçı kaçırmadan ailece izlemeleri çok güzel bir şey…
Hem maddi, hem de manevi olarak yanındalar Bursaspor’un…
Kendi payıma bir kez daha teşekkür etmek istiyorum…
Bir başkasının yanına bile yaklaşmak istemediği kulübün basketboluna sahip çıkmak; bu zor ekonomik koşullarda en yüce görevdir!
En anlamlı şekliyle Bursasporlu olmanın kare küpüdür!..